ü
-DBK karar taslağı güçlü kınamalar içermektedir (7 Ekim'den bu yana 12 bin 650'si çocuk, 8 bini kadın olmak üzere 30 bin 400 Filistinlinin katledildiğine dikkati çeken karar, somut sonuçlar da ihtiva etmektedir).
-(Ülkemizin önerisi üzerine) İhtilafın çözümünü teminen uluslararası barış konferansı düzenlenmesi çağrısı yapılmakta, bu çerçevede olası bir anlaşmanın (final settlement) uygulanması için garanti mekanizmasına olan ihtiyacın altı çizilmektedir.
-Filistinli siviller için pratik ve etkin korumaya yönelik bir mekanizma oluşturulması gerektiğinin altı çizilmiştir.
-İsrail’in başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası teşkilatlara üyeliğinin askıya alınması çağrısında bulunulmuştur.
-11 Kasım 2023 tarihinde düzenlenen “İİT-AL Zirvesi”nde yetkilendirilen, ülkemizin yanısıra, Suudi Arabistan, Filistin, Ürdün, Mısır, Katar, Endonezya ve Nijerya’dan oluşan temas grubunun uluslararası girişimleri takdir edilmekte, bu girişimlerin sürdürülmesi çağrısında bulunulmaktadır.
-UNRWA’nın (BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) önemine dikkat çekilmekte, UNRWA’ya mâli katkısını kesen ülkeler kınanmakta, söz konusu ülkelerden bu karardan vazgeçmeye çağırılmaktadır.
-Ülkemiz evsahipliğinde 24 Şubat 2024 tarihinde düzenlenen İİT Olağanüstü Enformasyon Bakanları Toplantısı’na atıf yapılmakta, nihai bildirge kararlarının uygulanmasının gerekliliği vurgulanmaktadır.
-İİT Üyesi Devletleri muhatap Filistin’in, BM’ye tam Üye olabilmesi yönündeki çabaları destekleme çağrısı yinelenmekte, keza tanımayan ülkelerin Filistin’i tanıması talep edilmektedir.
-UAD’nin aldığı ihtiyati tedbir kararı memnuniyetle karşılanmakta, konuya ilişkin UAD nezdindeki başvurusu sebebiyle Güney Afrika’ya teşekkür edilmekte, İİT Üyesi Devletler davaya müdahil olmaya teşvik edilmektedir.
-İsrail’in savaş sonrası senaryoları (Next Day Plan) kınanmakta ve reddedilmektedir.
-Gazze’de gerçekleşen olaylar soykırım olarak tanımlanmakta ve İsrail soykırımdan sorumlu tutulmaktadır. Doğrudan veya dolaylı olarak bu suça iştirak eden tüm devletler uyarılmaktadır. Bu çerçevede Nikaragua tarafından UAD nezdinde atılan adım takdir edilmektedir.
-FKÖ’nün Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu vurgulanmaktadır.
-Acil ve koşulsuz ateşkes çağrısında bulunulmaktadır.
-Gazze’ye yardımların ulaştırılması için insani koridorun açılması talep edilmektedir.
-Filistin halkının zorla yerinden edilmeleri girişimleri kategorik olarak reddedilmektedir.
-Arap-İslam âleminin Ramazan ayında (uluslararası teşkilatlarla işbirliği halinde) Gazze’ye yardım ulaştırmaya çağırılmaktadır.
-Üye Devletlerine İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırganlığını durdurulması için gerekli görülen tüm adımları atmaları yönünde acil çağrıda bulunulmaktadır.
-İsrail’in UAD’nin ihtiyati tedbir kararlarını uygulamaması şiddetle kınanmaktadır.
-BM Genel Sekreterine, İsrail’i, çocuklara karşı işlediği ihlaller sebebiyle, (BM Genel Sekreterinin 'Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar Yıllık Raporu'nun ekindeki) kara listeye alması çağrısında bulunulmaktadır.
-Üye Devletler İsrail’i durdurmak için, yaptırımlar dahil olmak üzere, gerekli tedbirleri almaya, İsrail’e silah ve mühimmat satışının durdurmaya, limanlarını ve hava sahalarını İsrail’e silah sevkiyatlarına kapatmaya çağırılmaktadır.
- Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısının, İsrail’in işlemekte olduğu savaş ve insanlık suçlarına yönelik soruşturmasını hızlandırması çağrısında bulunulmaktadır.
-Güney Afrika, Komorlar, Cibuti, Bolivya, Bangladeş, Venezuela, Şili ve Meksika’ya Filistin’deki durumu UCM’ye taşımaları nedeniyle teşekkür edilmekte, UCM’ye taraf olan İİT Üye Devletlerinin Filistin’de işlenen suçları UCM’ye taşımaları çağrısında bulunulmaktadır.
-İİT Genel Sekreterliği Hukuk İzleme Birimi, işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail’e dava açılabilmesine yönelik hukuki yolları araştırmaya, söz konusu suçları incelemeye, ayrıca Genel Sekreterlik bünyesinde suçlulara yaptırım uygulanabilmesini teminen bir sistem ihdas edilmesi yönünde atılabilecek somut adımlara ilişkin rapor ve öneriler hazırlamaya çağırılmaktadır.
-Yerleşimlerce gerçekleştirilen eylemler terörizm olarak nitelendirilmekte, uluslararası toplumdan yerleşimcilerin terör listesine alınması çağrısında bulunulmakta, ayrıca yerleşimcilere yönelik ticaret ve vize yaptırımları dahil olmak üzere gerekli tedbirlerin alınması gerektiğinin altı çizilmektedir.
-İsrail’in güney Lübnan’daki askeri saldırıları kınanmaktadır.