Rusya ve Ukrayna’dan gemilerle ithal edilen ürünlerin GDO’lu olduğu halde GDO’suz gibi Tekirdağ Limanı’ndan ülkeye sokulduğu ortaya çıktı. Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde çalışan mühendis ile Tarım ve Orman Bakanlığı sistem görevlisi, diğer çalışanların bilgisini kullanarak yurt dışından gelen 11 gemideki ürünler hakkında sahte analiz ve uygunluk belgesi düzenledi. Soruşturma kapsamında yeniden yapılan analizlerde, 11 geminin 7’sinde gelen 40 bin 511 ton 541 kilo mısır, kolza ve tohumu, kanola küspesi gibi ürünlerin numunelerinde GDO ve zararlı toksinler tespit edildi. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, ifadelerin aksine Tarım ve Orman Bakanlığı çalışanları, gümrük müşavirleri ve ithalatçı firmaların eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ettiklerini belirtildi. Şüpheliler arasında eski AKP İl Başkan Yardımcısı da bulunuyor. Olayla ilgili ekim ayında yapılan operasyonda gözaltına alınan 50 kişi serbest bırakılmıştı.
Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na 14 Mayıs 2024’te Rusya ve Ukrayna’dan gelen ve içerisinde mısır, kolza ve tokumu bulunan ticaret gemileriyle ilgili suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’nde ziraat mühendisi H.Z.’nin pasif halde bulunan kullanıcı hesabının aktifleştirilerek, İl Tarım Müdürlüğü’nün bilgisi olmadan 6 adet ithalat işleminin gerçekleştirildiği, tespitin ardından sistemin tamamında yapılan araştırma sonucunda, 5 adet ithalat işleminin daha farklı kullanıcıların bilgisi olmadan ithalat işleminin gerçekleştirildiği bildirildi.
Suç duyurusunda, ithalat işlemini gerçekleştiren firmaların eski AKP İl Başkan Yardımcısı K.Ç.’nin sahibi olduğu Candarlar Tarım Ürünleri, Madencilik, Nakliyat, İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, Bereket Agro Tarım ve Hayvancılık, Sanayi, Dış Ticaret Limited Şirketi, İpek Agro Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., Ak Nişasta Sanayi ve Ticaret A.Ş., Soylu Yem Tarım, Sanayi ve Ticaret A.Ş., Taban Gıda, Dış Ticaret A.Ş. olduğu belirtildi.
Suç duyurusunda, 11 adet ithalat işlemi için 4 çalışanın bilgilerinin kullanıldığı bildirildi. Suç duyurusunun ardından Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
50’ye yakın kişi gözaltına alındı, hepsi serbest bırakıldı
6 ay süren soruşturmanın ardından, ekim ayında Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı koordinasyonunda, Emniyet İl Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından geniş çaplı operasyon yapıldı. Operasyon sonucunda Tarım İl Müdürlüğü çalışanları, özel firma yetkilileri ve aracılık işlemlerini yapan firmaların yetkilileri olmak üzere 50’ye yakın kişi gözaltına alındı.
Eski AKP İl Başkan Yardımcısı da gözaltına alınmıştı
Gözaltına alınanlar arasında yer alan Candarlar Tarım‘ın sahibi eski AKP İl Başkan Yardımcısı K. Ç.’nin de bulunduğu sekiz kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, sekiz kişiyi adli kontrol şartıyla, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı tamamladı
Konuyla ilgili olarak, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, ekim ayında soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianame Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
İddianamede, Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Tekirdağ Gümrük Müdürlüğü suçtan zarar görenler olarak yer alırken, Agro Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi, Ak Nişasta Sanayi ve Ticaret A.Ş., Bereket Agro Tarım ve Hayvancılık, Sanayi, Dış Ticaret Limited Şirketi, Candarlar Tarım Ürünleri, Madencilik, Nakliyat, İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, CK Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi, Değirmenci Tekstil, Tarım Ürünleri, Nakliyat, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Soylu Yem Tarım, Sanayi ve Ticaret A.Ş., Taban Gıda, Dış Ticaret A.Ş. ve Taban Gıda, Dış Ticaret A.Ş. malen sorumlular olarak yer aldı.
İddianamede, Bereket Agro Tarım ve Hayvancılık, Sanayi, Dış Ticaret Limited Şirketi yetkilileri G.Ö. ile Ş.Ö., Candarlar Tarım Ürünleri, Madencilik, Nakliyat, İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi eski AKP İl Başkan Yardımcısı K.Ç., Ak Nişasta Sanayi ve Ticaret A.Ş. sahipleri A.E. ile H.E., Soylu Yem Tarım, Sanayi ve Ticaret A.Ş., Taban Gıda, Dış Ticaret A.Ş. ve Taban Gıda, Dış Ticaret A.Ş.’nin sahibi İ.T., Taban Gıda, Dış Ticaret A.Ş.’nin sahibi A.D., Ak Nişasta Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin gümrük müşavirliğini yapan firmanın çalışanı E.A., CK Gümrük Müşavirliği’nin sahibi C.K. ile gümrük işlerini takip eden H.K., Agro Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi’nin hissedarı O.İ. ve İ. Ş. Ç. ile gümrük işlerinin takibini yapan Ö.Ç. ayrıca Tekirdağ İl Tarım ve orman Müdürlüğü’nde mühendis olarak çalışan C.E., ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nda sistem görevlisi olan F. C.,’nin aralarında bulunduğu 17 kişi şüpheli olarak yer aldı.
Başka memurların şifresi kullanılarak analiz yapılmış gibi gösterildi
İddianameye göre, Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde mühendis olarak çalışan C.E., ithalat onay yetkisi olmamasına karşın soruşturmaya konu olan 11 adet ithalat işlemini başka memurlara ait şifre ve kullanıcı adları üzerinden analiz yapılmış gibi göstererek ve sahte uygunluk belgesi düzenleyerek onay işlemini gerçekleştirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nda sistem görevlisi olarak çalışan F.C. de parola sıfırlama seçeneğini ve VPN’i kullanarak şifreleri ele geçirmesinde C.E.’ye yardım etti. Bu sayede C.E., mesai arkadaşlarının şifrelerini sıfırlayarak, kendi telefonuna ve e-posta adresine yönlendirdi.
Bu süreçte firmaların ithalat başvuruları da 3 dakika ile 2 saat arasında değişen
Skandal, söz konusu gıdalara ilişkin numune alınmadığının ortaya çıkmasıyla skandal tespit edildi. Savcılık, analiz edilmeden ülkeye sokulan gıdaların izinin sürülmesi talimatını verdi.
Analizlerde GDO ve tehlikeli toksinler tespit edildi
Depolardan alınan numuneler laboratuvarlara gönderildi ve İstanbul ile Tekirdağ Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü’nde yapılan analizlerde, 11 geminin 7’sinde gelen 40 bin 511 ton 541 kilo mısır, kolza ve tohumu, kanola küspesi gibi ürünlerde GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ve tehlikeli toksinler olan Okratoksin A, Aflatoksin ve Zearalenon gibi maddelerin pozitif çıktığı raporlandı. Ankara Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı tarafından yapılan ikinci analizler de sonuçları doğruladı.
Yapılan soruşturmada, ürünlerin bazı şirketlere satıldığı, yem, nişasta, margarin ve glikoz üretiminde kullanıldığı tespit edildi.
‘’Telefonu yok et’’
Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, C.E.’yi, Tarım ve Orman Bakanlığı Destek Daire Başkanlığı’nda çalışan H. İ. A.’nın telefonundan üçüncü bir şahsın aradığı, C.E.’ye telefonu yok etmesi talimatında bulunduğu, C.E.’nin VPN kullandığını söylediği tespit edildi.
Ayrıca, F.C.’nin, bir gün sonra şüphelilerden K.Y.,’yi arayarak soruşturma hakkında görüşme yaptığı belirlendi.
Suçlamaları reddettiler
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde mühendis olarak çalışan C.E. söz konusu onay işlemlerini kendisinin yapmadığını, telefonun yok edilmesine yönelik bir konuşmanın yapılıp yapılmadığını hatırlamadığını ileri sürdü.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nda sistem görevlisi olarak çalışan F.C. de, ‘’Ben İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde yetkili olan C.K.’nın şifreleri değiştirmesi için C.E.’ye ait mail adresini C.K.’nın bana söylemesi nedeniyle yaptım. Soruşturma kapsamında elde edilen tapedeki konuşmayı gerçekleştiren şahıs benim. H.İ.A. isimli bakanlıkta çaycı olarak görevli arkadaşın cep telefonundan C.E.’yi aradım. Ondan arama sebebim de telefonumun şarjı bitmesi nedeniyleydi. C.E.’yi arayarak telefon ve bilgisayarları yok etmesini istememin sebebi ise tarım müfettişlerinin denetim yaptığını öğrenmem ve şifre değişikliğine ilişkin işlemlere dair yetkim olması sebebiyledir. Müfettişin yapacağı incelemede tarafıma da alakasız bir şekilde sorumluluk çıkartılmasından korktum. Soruşturmaya konu 11 geminin usulsüz bir şekilde ithal işlemlerinin gerçekleştirilmesi ile herhangi bir ilgi ve irtibatım yoktur. C.E. dışında diğer şirket yetkilileri, gümrük müşavirleri vb. kişileri tanımam. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum’’ dedi.
‘’Usulsüz işlem yok’’ dediler
Agro Gümrük Müşavirliği çalışanı Ö.Ç., soruşturmaya konu olan 11 gemiye ilişkin evrakları fiziki olarak kendisinin takip ettiğini, yaptığı işlemlerde usulsüz bir işlem yapmadığını ileri sürdü.
Agro Gümrük Müşavirliği’nin sahipleri İ.Ş.Ç. ile O.İ. de, ithalat işlemlerini Ö.Ç.’nin yaptığını, kendilerinin ürünlerden numune alınıp alınmadığını bilmediklerini, ürünlerin GDO’lu olduğunu bilmediklerini iddia etti.
‘’Bulaş olmuş olabilir’’
Diğer şirketlerin sahipleri de ürünlerinin GDO’lu olmadığa yönelik belgeleri olduğunu, ürünlerin yurt dışından GDO’suz geldiğini, GDO’lu ve GDO’suz ürünler arasında fiyat farkı olup olmadığını bilmediklerini iddia ederken, bazıları da sonradan bulaş olmuş olabileceğini ileri sürdü.
Ton başına 20 dolar kâr
Soruşturma kapsamında, GDO’lu mısır ve kolza ile GDO’suz mısır ve kolza arasında fiyat farkı olup olmadığına yönelik Tekirdağ Ticaret Borsası’ndan rapor istendi.
Hazırlanan raporda, GDO’suz mısırların GDO’lu mısırlara göre ton başına 20 dolar avantaj sağladığı, kanola ithalatına yönelik ise bilgilerinin olmadığı belirtildi.
Raporda ayrıca, söz konusu ürünlerin analiz yapılmış gibi gösterilerek sokulması halinde geminin bekleme süresi, maliyeti ve ürünlerin piyasaya hızlı bir şekilde arz edilmesi açısından ithalatçılara fayda sağlayacağı ifade edildi.
Başsavcılık: İfadeler suçtan kurtulmaya yönelik
Başsavcılık, C.E. ile F.C.’nin suçlamaları reddetmesine karşın kullanıcı adı ve şifreleri kullanarak belge verdiğini, aralarında yaptıkları konuşmaların bulunduğu, söz konusu süreç içerisinde denetimin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını belirterek, ifadelerinin suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu belirtti.
“Gümrük müşavirliğinin bilmemesi mümkün değil’’
Başsavcılık bununla birlikte, bu durumun konunun uzmanı olan gümrük müşavirliği ve çalışanları tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığını vurguladı.
‘’Firmaların bilmemesi hayatın olağan akışına aykırı’’
Başsavcılık ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan teftiş raporunda, ‘’bahsi geçen firmaların toplum ve çevre sağlığını da tehlikeye attıkları, ticari hayatın olağan akışı ve beklentisinde söz konusu firmaların basiretli birer tacir gibi davranarak menşei riskli ülkeler kategorisinden ithal ettikleri ürünlerinden numune alınması ve GDO analizine tabi tutulması sürecini ve çıkan olumlu ya da olumsuz sonucu yakinen takip etmelerinin gerektiği ve beklendiği, zira ithal bir ürün GDO’lu çıktığında ithalat onayı reddedileceği için firmanın para ve zaman kaybedeceğinin çok açık olduğu, özellikle gemi ile ithal edilen ve GDO riski taşıyan ürünlerde bu riskin ticari açıdan daha büyük olduğu’’ tespitini hatırlattı ve firma sahiplerinin de usulsüz gerçekleşen ithalat işlemlerinden bilgilerinin olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ifade etti.
Başsavcılık, çalışanların, gümrük müşavirlerinin ve ithalatçı firmaların eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ettiklerini belirtti.
Cezalandırılmaları talep edildi
Malen sorumlu şirketler hakkında güvenlik tedbiri uygulanmasını talep eden Başsavcılık, şüphelilerin ‘’özel kanunları gereğince gümrük vergilerinden kısmen veya tamamen muaf olarak ithal edilen eşyayı, amacı dışında başka bir kullanıma tahsis etmek’’, ‘’ithali kanun gereği yasak olan eşyayı ülkeye sokmak’’, ‘’biyogüvenlik kanununa muhalefet’’, ‘’resmi belgede sahtecilik’’, ‘’kişilerin hayatını tehlikeye sokacak gıdalar üretmek’’ ve ‘’dolandırıcılık’’ suçlarından cezalandırılmasını talep etti